30 Mart 2015 Pazartesi

Mart Ayı Farkındalığı


Belinay....İsmi gibi kendiside güzel Belinay....Bir çok kişiye göre çok şanslılar erken tanıyla Belinay çok iyi durumda...Tabiki annesi Çiğdem...Güldüklerinde yüzlerinde güller açan ana kız...Çiğdemin ağzından hikayeleriNe kadar güzel dileklerde bulunmuş Çiğdem....Hepsine bireden Aminnnnn :**

Belinay 28 haftalık, 1.140 gr, 37 cm olarak doğdu.Doğduktan 2 gün sonra ultrason çekildi ve beyinde bir kaç noktada boşluklar olduğu söylendi. Anne karnındayken oksijensiz kaldığını düşünüyoruz. Kızkardeşim doktor olduğu için ileride olabileceklerle ilgili bilgilendirdi ama bu kadar zor bir süreç olabileceğini düşünememiştim. Belinay 33 gün küvezde kaldı, günde iki kere onu görmeye giderdik. 1.360 gr. olduğunda eve çıkmasına izin verdiler. O günlerde Belinay'a giydirdiğimiz kıyafetleri Belinay şimdi oyuncak bebeklerine giydiriyor. 1,5 yaşında fizik tedaviye başladık. Belinay şimdi 7 yaşında ve hala fizik tedaviye devam ediyor.Serebral palsiyi ilk öğrendiğimizde her ailenin yaşadığı gibi biz de ilk başta "neden ben", sorularıyla kendimizle savaş verdik. Sonraki süreçte kabullenme evresi başladı. Bu sefer sorular " çocuğum için neler yapabilirim" oldu.Serebral palsinin tek tedavisi fizik tedavi, ama devletin verdiği haftalık 2 seans hiçbir şekilde yeterli olmuyordu,özel olarak da fizik tedavi aldırıyorduk. Hala aynı şekilde devam ediyoruz Konu çocuk olunca her türlü tedaviyi deniyorsunuz. Refleksoloji,yüzme tedavisi, atla terapi,suit terapi....Hepsini yaptırıyoruz. Her birinin kasları çalıştırma şekli farklı... Yüzme tedavisi için her yıl Alanya' ya gidip 3 ay kalıyoruz. Ankara da her hafta sonu at binmeye gidiyoruz.Belinay, 5 yaşına geldiğinde anasınıfı arayışına girdik, Ankara da bir çok özel anasınıfı ,zihinsel gelişimi yaşıtları ile aynı olmasına rağmen yürüme engeli olduğu için kabul etmediler. Çok üzülüyordum. Ben bu kadar çok üzülüyorken,arkadaşlarından biri yüremesi ,ayağındaki cihazlarla ilgili birşey söyşerlerse ve üzülürse diye tedirgin oluyordum. Çünkü Belinay'ın fiziksel gelişiminin yanında psikolojisi de bizim için çok önemliydi. Belinay'ı asla toplumdan soyutlamadık. Parklarda iki elinden tutarak çocukların arkasından yürütüyordum. Her zaman mutlu bir çocuktu ve Kendini mutlu hissedebileceği bir okul olmalıydı diye düşünürken Gökkuşağı ilköğretim okulunu öğrendik,hemen anasınıfına başladık. Her sınıfta toplam 15 kişi var.3 öğrenci serebral palsili...Düşünsenize hem kendisi gibi engelli çocuklar hem de engelli olmayan çocuklarla birarada okuyacak diye çok sevindim. Ve okulda hem kızımın hem de benim hayatım değişti. Belinay şimdi 1. Sınıfa gidiyor, okumayı ilk öğrenen çocuklardan.Sınıfta kendi başına yürüdüğünde arkadaşları "Belinay"diyerek tempo tutuyorlar.Bana gelince Serçevle tanıştım. Aynı kaderi paylaşan ve engelli çocuklar için mücadele eden insanlar tanıdım.Ben de bu annelerle beraber omuz omuza çalışmalıyım dedim. Çünkü bu anneler tırnaklarıyla kazıyarak çok büyük işler başarmışlardı. Şimdi hem kendi çocuğum hem de diğer çocuklarımız için ben de Serçev de çalışıyorum.Serçev Atölyesini kurduk. Okulda çocuklarının ihtiyaçları için bekleyen annelerin el emeği ile yaptığı ürünleri hem internet üzerinden hem de Avm lerde stant açarak satıyoruz. Elde edilen gelirlede ihtiyacı olan çocuğumuza tekerlekli sandalye alıyoruz.Serebral palsiyle yeni tanışan annelere bazı tavsiyelerim olacak:1- Hastalığı öğrendikleri andan itibaren annenin psikolojik destek alması gerektiğine inanıyorum,annenin ruh sağlığı ne kadar iyi olursa çocuk o kadar hızlı ilerliyor2- çocuğunuzu toplumdan asla soyutlamayın. Çocuk parkına götürün,ayaklarındaki cihazları giydirdiğinizde pantalonla kapatmak zorunda hissetmeyin,siz utanmazsanız o da utanmayacaktır.3- çocuğunuza karşı her zaman açık olun,doğruları söyleyin. Belinay'a şimdi bir çocuk neden yürüyemiyor diye sorduğunda benim cevap vermeme gerek kalmadan Belinay cevaplıyor" çünkü ben serebral palsi hastasıyım,yürüyebilmek için fizik tedavi görüyorum" diyor4-çocuğunuzun hakkını sonuna kadar arayın. Belinay tiyatroyu çok seviyor ve oyuncu olmak istiyor. Bu yıl Ankaradaki iki ünlü ismin adıyla açılmış kültür merkezlerini aradım. Biri yürüyemediği için bazı çalışmalara katılamaz dedi,kibarca reddetti. İkincisi daha acı bir şekilde reddetti: belli bir gelir seviyesinin üstündeki ailelerin çocuklarının geldiğini ve sınıfta bir engelli çocuk olduğunu duyduklarında kendi çocuklarını sınıftan alabileceklerini ve maddi olarak sıkıntı yaşayabileceklerini söyledi.Başbakanlığa şikayet ettim. Bir tanesi arayıp özür diledi; fiziki koşullarını engellilere göre ayarlamak için tadilata girdiklerini söylediler. Zorlu bir yolda Belinay,babası ve ben küçük küçük adımlarla yürüyoruz. İyi ki Belinay bizim kızımız olmuş.Umarım Türkiyede engellilere sağlanan hakların Avrupa standartlarına ulaştığını görürüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder