Anneler Günü

Canım sıkılıpta umutsuzluğa düştüğümde hep bu yazıyı bulur okurum...
Herşeyin tamda böyle olduğunu düşünmek isterim nedense...
Bana çok iyi gelir bu yazı. İnşallah size de iyi gelir

Erken bir anneler günü yazısı ayrıca...
Bu vesileylede tüm annelerin anneler günü kutlu olsun en çok ta "ANNE" lerin anneler günü kutlu olsun...

Çoğu kadın kazayla, bazıları seçerek, bir kısmı sosyal baskıyla, birazı da alışkanlıkla ANNE olurlar. Bu yıl 100.000 civarında kadın özel gereksinimleri olan çocuklara anne olacaklar. Hiç bu annelerin nasıl seçildiğini düşündünüz mü bilmem.

Ben nedense gözümde Tanrı’yı dünyanın üzerinde dolaşıp, büyük bir özenle araçlarını seçmek için izleyerek incelerken canlandırıyorum. Gözlemlerini yaptıkca da bir meleğine katiplik yaptırarak not aldırdığını…

Ve bu seçtiği insanlara kız/erkek evlat yollamak için kayıtlara geçtiğini düşünüyorum.

“ Falancaya kız, filancaya erkek evlat, falanfilancaya da ikiz bebek… ” dedikten sonra da bu seçtiği anneye bir koruyucu melek tayin ediyor.

Nihayet gülümseyerek bir başka isimi söylüyor ve “ Ona da özel bir çocuk ver “ diye meleğine not aldırıyor. Melek merak ediyor ;“ niçin bu kadın Tanrım ?… Ne kadar da mutlu görünüyor !…” deyince de;

“ İşte bu yüzden !… ” diyor Tanrı. “ Gülmeyi bilmeyen bir kadına özel gereksinimleri olan bir bebek verebilirmiydim ? Bu çok acımasız olurdu “ diye cevaplıyor.

“ Ama yeterince sabırı var mı ?… “ diye ekliyor melek.

“ Fazla sabırlı olmamalı zaten yoksa kendine acıma duygusu ve çaresizlik içinde boğulur. İlk şok ve kızgınlığını atlatınca idareyi eline alır. Bu gün izledim Onu bir anne için gerekli ve bir o kadar da eşsiz kendini tanıma yeteneği var. Benim Ona vereceğim çocuk ise tamamen kendi dünyasına sahip. Bu farklı dünyadaki bebeği alıp kendisinin iyi tanıdığı dünyasında yaşatacak ve bu da kolay olmayacak. “

“ Ama Tanrım, bu seçtiğin annenin sana yeterince inandığı bile belli değil daha “

Tanrı gülümser. “ Olsun varsın. Zamanla inanç da olur. Bu seçtiğim anne tam kıvamında, ne az ne de çok bencilliği var.  Zaman zaman kendini çocuktan ayırt edemezse bu görevin altından kalkamaz. Evet bu kadına mükemmelden eksik bir evlat veriyorum. Henüz farkında değil ama O imrenilecek bir insan olacak. O seslendirilebilen hiç bir sözcüğü hafife almayıp, hiç bir adımı sıradan saymayacak. Çocuğu ona “ anne “ dediğinde yaşadığı bu mucizenin bütünüyle farkında olacak. Gözleri görmeyen çocuğuna güneşin batışını ya da bir ağacı anlatmaya çalışırken çok nadir insanın görebildiklerini görecek.  Ona ancak benim apaçık görebildiğim; cehalet, zulüm, ön-yargı… gibi şeyleri apaçık görme hakkı tanıyacağım ve O herkesin üzerinde bir olgunluğa erişecek. Hiç bir zaman yalnız olmayacak, yaşamının her anında yanında olacağım çünkü O benim yanıbaşımda çalışıyormuşcasına benim işimi yapıyor olacak. “

“ Peki bu annenin koruyucu meleği kim olacak ? “

“ Aynaya bakması yeterli olacak “ diyor Tanrı.

Alıntı... bebekkokusu.com